Mü'minlerin Meseleleri - I




İnsanın gözü, gönlü dünyaya döndü mü sevmiyor Allah, başına çeşitli belalar musallat ediyor ama, ahirete döndü mü ne oluyor? Hem sevap kazanıyor hem de dünyalıktan mahrum kalmıyor. Gene dünyalık ta oluyor, veriyor Allah. Dedelerimiz mesela Allah yolunda yola çıkmışlar, savaşlara girmişler, ölmek istemişler, şehit olmak istemişler; Allah koca koca kıtaları vermiş, diyarları vermiş. Herkesin imrendiği, kıskandığı yerleri vermiş Allah onlara; "Al kulum, şu İstanbul'u" buyurmuş. Parayla alabilir miyiz? Yani şu tarihi eserler, bu güzel manzaralı yerleri, bu ovaları, bu dağları, ormanları parayla alabilir miyiz?

Allah'ın lütfuna bak, sen öleceğim diyorsun, Allah yaşatıyor. Ben dünya malı istemem diyorsun, Allah mal veriyor. Allah'ın kanunu budur. Mal isterim diyorsun vermiyor. İstemeyince veriyor; isteyince alıyor. Sen, Allah yolunda canımı veririm, diyorsun, Allah ömür veriyor. Dünya istemem, aman eksik olsun fani dünya, istemem diyorsun, o zaman Allah fani dünyayı veriyor.
Şu Topkapı Sarayı, tamamen yeşillikler arasında sade birtakım binalar. Dünya buradan idare ediliyormuş, üç kıta buradan idare ediliyormuş. Sen dünya ehli olduğun zaman, ehl-i dünya olduğun zaman, Allah yolundan döndüğün zaman, tam teslimiyeti kaybettiğin zaman, Allah her şeyi elinden alıyor, mahrum ediyor, mahkum ediyor. Tersine sen dünyaya meyil etmeyince dünya sana geliyor, sen dünyayı sevdikçe dünya senden kaçıyor. Elimizde olanlar da olmayanlar da bizim imtihanımız. Yani zengin insan malı ile imtihandayken fakir insan fakirliği ile imtihanda. İlim sahibi ilmi ile imtihandayken cahil insan cehaleti ile imtihanda. Sağlıklı insan sağlığını nerede harcadığı ile imtihandayken sağlığını kaybetmiş bir insan hastalıklarla imtihandadır.

 Fani arzular dünyadaki asıl gayemizin önüne geçiyor mu geçmiyor mu? Buradaki ince çizgi bu. Onun için Allah'a karşı teslimiyet sahibi olmak, samimi olmak gerek. "Ya Rabbi, ben sana iyi kulluk etmek istiyorum. Senin rızanı kazanmak istiyorum. Senin sevdiğin bir kul olmak istiyorum. Hayat hayırlıysa yaşat beni. Ölmem gerekiyorsa öldür beni anlayışına sahip olmamız bizlerin hayrına olacaktır.

Maalesef zamanımızda  İslam'ın özü gitmiştir sözü kalmıştır, aslı gitmiştir, resmi kalmıştır. Çoğu insan böyle. Bugünün insanlarının çoğunda İslam'ın sadece resmi kalmıştır. Bir İslam var ama cılız, hareket yok. İslam çiğneniyor, reaksiyon yok. Zalimler zulmünü icra ediyor. Bugünün insanı sözünde durmuyor, ahdine sadık değil, vaadine sadık değil, randevusuna sadık değil, borcuna sadık değil, Ne biçim Müslümanlık bu?

Her ne olursa olsun, biz iyi Müslüman olmalıyız. Hastalık, sağlık hep insan için. Zenginlik, fakirlik. Darlık bolluk insan için, üzüntü sevinç insan için, bunlar imtihan.

Yorumlar

Popüler Yayınlar