Kutuplaşan Toplum






Toplumumuz, insanımız kendini farklı kimliklere sokmakta ve kendi ile aynı kimliği taşımayan insanları da ötekileştirmektedir. Son zamanlarda Türkiye'deki siyasi seçimler ve iktidar yarışları ile yükselişe geçen kutuplaşma siyasi aktörler tarafından daha da körüklenerek devam etmektedir. Bu kutuplaşma milletimizin içinde ayrışmaları neden olmakta toplumun birlik ve beraberliğine zarar vermektedir.  Bizim kimlik olarak edinmemiz gereken tek kimlik “Müslüman” kimliğimizdir.  Yalnızca bu kimlik bizi toplumsal yaşamda tanımlayan kimlik olmalıdır.  Bu kimliğin gerektirdiği şekilde yaşamak bizim üstümüze düşen bir görevdir.  Belki de bu kimliğin onurunu, şerefini, izzetini taşıyamadığımız için kendimize yapay kimlikler oluşturuyoruzdur. Dünyevi arzularımız hakikat merceklerimize perdeleme yapıyor.   Kimlik bunalımı yaşıyoruz.  Müslümanlar olarak bilincimizin sömürgeleştirildiği günden bu yana dışarıdan, tepeden dayatılan, maruz kalınan dünya görüşleri, hayat tarzları ve kimliklerle kendimiz olmaktan çıkarak-çıkarılarak sınırlandırılmış, baskılanmış, çarpıtılmış, parçalanmış, kopya-sahte-taklit kimlik, kişilik ve karakterlerle hayatlarımızı sürdürüyoruz. Müslüman olmak için ön koşul taştan putları kırmaktan ziyade gönlümüzde yer eden putları kırmaktır. Mü’minleri birbirine düşüren, ayrıştıran, kutuplaştıran ne kadar put varsa zihinlerinizde ve kalbinizde hepsini kırın atın.

Yorumlar

Popüler Yayınlar