Modernite ve Yıkık İnsanları

 

Batı'nın algı dünyasında yaşayan insanlar önce onlar gibi  davranmaya başlar, sonra onların görünümlerini taklit eder, yaşam tarzlarını kopyalar, düşüncelerini benimser ve en sonunda da bu Batı'nın "Modern" (?) düşüncesini dış dünyaya karşı savunurlar. İşte bu, bir insanın yıkımıdır.

Bu yıkıma maruz kalmış insanlar modern olan ve olmayan ya da popüler olan veya olamayana ilgili insanlardır. Neredeyse bütün hayatları dış dünyanın beğenilerine göre ya da popüler kültürün yönlendirmesine göre şekillenir. Bu yıkımın daha kötüsü, yıkımı yaymaya çalışmalarıdır.

Örneğin kendi inancını, tarihini, kültürünü Batı'nın inanç ve düşünce sistemi ile sorgulamaya, eleştirmeye ve bu temellerde yeniden inşa etmeye yeltenirler. İşte bu, maruz kaldıkları yıkımı yayma çabasıdır. Halbuki bu çaba tamamen beyhudedir. Çünkü dayatılan şey bir hiçliktir.

Batı'nın, modernleşme adını verdiği şey aslında şundan ibarettir: Modern, asil olanı, kadim olanı yok etme çabasıdır. Var olanın değerini muhafaza etme kaygısı taşımak sızın yıkıntıların üzerine inşa edilmek istenendir. Bu çabayı destekleyen kavramlardan biri de "Hümanizm"dir.

Hümanizm, Batı toplumlarında insanın tanrılaşması çabası olarak ortaya çıkmıştır. Tarihçi Peter Gay, modernizm ile alakalı yazdığı eserinde, Batı tipi modernleşmenin yeni bir paganizm ortaya çıkardığını söyler. Aydınlanma düşünürleri antik Yunan'dan etkilenmiştir.

Modernite ile birlikte insanın tanrılaşma çabası, Batı modernitesinin merkezinde yer alan düşünce olmuştur. Dünyanın morderleşme çabası, gelişme gayreti veya yaşam koşullarının iyileştirilmesi düşüncesi altında yanlış bir şekilde seyir etmektedir. Dünya tek tipleşmiş, insanlık Batı merkezli bir forma bürünmüştür.

Son söz: أنت تتخلى عن الشر وسوف يتخلى عنك